14 Mart 2022
KREDİ KARTI DOLANDIRICILIĞINDA BANKAYA BİLDİRİMDE BULUNMANIN ÖNEMİ
 Günümüz dünyasında farklı sebeplerden kaynaklı olarak kredi/banka kartı kullanıcılarının hem sayısı hem de harcama miktarları giderek artış göstermektedir. Bir diğer yandan ise; gelişen teknoloji ve giderek farklılaşan oltalama teknikleri başta olmak üzere sair sebepler nedeniyle kartlarımız dolandırıcıların önemli bir hedefi konumundadır. Hal böyle olunca hemen her gün bir kayıp/çalıntı haberi ile karşılaşmakta ve kartların haksız kullanımına ilişkin mağduriyetlere şahit olmaktayız.
 
 Önemle belirtmek gerekir ki; şüpheli bir durumda ivedilikle bankaya bildirimde bulunulması, kart sahibinin haksız kullanımdan kaynaklanan zararının çok büyük kısmından kurtulması yolunu açmaktadır.
 
 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 12. maddesi ile " Kartın ya da 16 ncı maddede belirtilen bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Hukuka aykırı kullanımın, hamilin ağır ihmaline veya kastına dayanması veya bildirimin yapılmaması hallerinde bu sınır uygulanmaz." şeklinde hüküm altına alındığı üzere karta ilişkin kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir verinin; kart sahibinin ağır ihmal veya kastı olmaksızın çalınarak kullanılması durumunda, bankaya bildirimden önceki 24 saat içinde yapılan harcamalardan sadece 150,00 TL. kadarından sorumluluğu doğmaktadır.
 
 Örneğin; dün kartınızın başkası eline geçtiği hakkında şüphelendiniz ve derhal bankaya bildirimde bulundunuz. Ertesi gün sabah kartınız ile 10.000,00 TL. tutarında yapılan bir alışverişin sadece 150,00 TL. kadar bir kısmından sorumluluğunuz doğarken, kalan zararı banka katlanmaktadır.
 
 Ayrıca belirtmek gerekir ki; söz konusu sorumluluk için, kart bilgilerinizin dolandırıcılar tarafından ele geçirilmesinde kastınızın veya ağır kusurunuzun bulunmaması gerekmektedir. Bu kapsamda kart kullanımı açısından önemli bilgilerinizi ve özellikle şifrenizi isteyerek bir başkasıyla paylaşmanız halinde elbette yapılan harcamaların tamamından sorumluluğunuz doğacaktır.
 
 Son olarak üzerinde durmak isterim ki; son zamanlarda bankalarca müşterileri ile iletişime geçilerek hesaplarının sigortalatılması yönünde teklifler sunulmaktadır. Yukarıda açıklanan şartlar altında yaşanan bir olumsuz durum halinde, kart kullanıcısı başkaca bir şeye gerek kalmaksızın kanun hükmü ile korunmaktadır. Hal böyle olunca kanun hükmü ile korunan kullanıcının (yukarıda açıklanan şartlar altında) ayrıca kart/hesap sigortalatılması yönünde gelen teklifleri bir kez daha düşünmesi gerektiği kanaatindeyim.         
                                                                 
   Av. Emir Abdullah ÖZÇELİK
 
Ara