7 Mart 2023
MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVALARI
       Eşler mal rejimi sözleşmesini evlenmeden önce ya da evlendikten sonra Noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapabilirler.
 
       4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar yasal mal rejimi mal ayrılığı, bu tarihten sonra sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediği takdirde edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir
 
       Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
 
       01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallarla ilgili "katkı payı alacağı" talep edilebilir. Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.
 
       Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, kar payı vs gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir.
 
       01.01.2002 tarihinden sonra taraflarca aksine sözleşme yapılmamışsa yasal mal rejimi “Edinilmiş Mallara Katılma” rejimi olup, mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır.
 
       Edinilmiş mal, her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği maldır. Eşin çalışmasının karşılığı olan edimler, Sosyal güvenlik, sosyal yardım, kurum ve kuruluşları ile Sandık ve benzerlerinden yapılan ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel malların gelirleri, edinilmiş malların yerine geçen değerler edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir.
 
       Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
 
       Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki rayiç değerleri esas alınır.
 
       Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık diğere katılma alacak miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir.
 
       Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir ( m.236/2).
 
       Yasal Mal rejiminin tasfiyesi davası eşlerden birinin ölümü halinde mirasçılar tarafından açılabileceği gibi boşanma, evliliğin iptali gibi durumlarda taraflarca dava edilebilir. Yine eşlerden biri evlilik birliği devam ederken mahkemeden mal ayrılığına ya da başka bir mal rejimine geçilmesine karar verilmesini talep edebilir. Boşanma davası ile birlikte açılan mal rejimi tasfiyesi davasında boşanmanın kesinleşmesi beklenir.
 
       Eşlerin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar, mal rejimi başlangıcından önceki mallar, sonradan miras yoluyla ya da karşılıksız kazandırma yoluyla elde edilen mallar, manevi tazminat alacakları, kişisel malların yerine geçen değerler kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Kişisel mallar mal rejimi tasfiyesine konu edilemez.
 
Av. Halil İbrahim ÖNDER
Ara